9.6 C
İstanbul
19 Nisan 2025, Cumartesi
Ana SayfaDış BasınABD İran’ı Vuracak mı?

ABD İran’ı Vuracak mı?

Tarih:

Önerilen Yazılar

Dünya Neden Kırılma Noktasına Geldi?

UNU-EHS'nin 2025 raporu, felaketleri değil, onları doğuran sistemleri ve...

Yapay Zekâ Devrimi: Eşitsizlikle Kodlanan Bir Gelecek

Yapay Zekâ ve İnsan İşbirliği “Bazen bir devrim, sadece makineleri...

Pestisitler Ekosistemi Öldürüyor mu?

Kimyasalların Sessiz Yolu BY Mehmet Cömert / BRÜKSEL Tarımda verimliliği artırma...

Alevlere Karşı Yapay Zekâ İşe Yarar mı?

Türkiye'de çıkan orman yangınları BY Mehmet Cömert / BRÜKSEL FireSat projesi,...

Avrupa NATO’dan Bağımsız Olabilir mi?

BY Mehmet Cömert / BRÜKSEL Avrupa, uzun yıllardır sadece ekonomik...

Diego Garcia’dan Yükselen Sessiz Tehdit ve Nükleer Diplomasi Üzerine Bir Analiz

2020’de çekilmiş, Diego Garcia’daki hangarda bulunan bir B-2 uçağını gösteren fotoğraf. (USAF Astsubay Heather Salazar)

BY Mehmet Cömert / BRÜKSEL

1.Diego Garcia’nın Perde Arkası: Haritadan Silinen Bir Askeri Gölge

Diego Garcia Adası

Hint Okyanusu’nun kalbinde, sivil havacılık haritalarında adı bile geçmeyen, yıllardır uydu fotoğraflarından sansürlenen bir ada var: Diego Garcia. Resmiyette Birleşik Krallık‚ fiiliyatta ise Pentagon’a ait olan bu üs, Amerikan askeri stratejisinin “sessiz” ancak en kritik nöbet noktalarından biri.

1970’lerden bu yana Amerika Birleşik Devletleri’nin çok katmanlı projeksiyon politikasının merkezine yerleşen Diego Garcia, sadece bir hava üssü değil.

Aynı zamanda yüksek kapasiteli radar ve istihbarat sistemleri, derin deniz limanları, sinyal dinleme üniteleri ve nükleer silah taşıyabilen platformlara ev sahipliği yapan bir “operasyon matrisi.”

Ancak bu üs, yalnızca stratejiyle kurulmadı. Diego Garcia’nın çevresindeki yerli Chagos halkı, 1960’ların sonunda adalarından sürüldü. Bu etnik temizlik, Uluslararası Adalet Divanı ve Birleşmiş Milletler tarafından defalarca hukuksuz ilan edilse de, ABD ve Birleşik Krallık adadan vazgeçmedi. Uluslararası hukuk, büyük stratejilerin gölgesinde kalmaya devam ediyor.

Diego Garcia adasının yerli insanları hâlâ geri dönmeyi bekliyor.

2. B-2 Spirit ve GBU-57: Derin Delici Sessizlik

2025 başlarında yayınlanan uydu görüntüleri, Diego Garcia’daki hareketliliği bir kez daha gün yüzüne çıkardı. B-2 Spirit tipi hayalet bombardıman uçakları, adanın pistlerinde süs gibi diziliydi. Bu uçaklar, radar görünmezliği, yüksek irtifa dayanıklılığı ve nükleer mühimmat taşıyabilme özellikleriyle çağın en tehditkâr silah sistemlerinden biri.

Bu hayalet uçaklar, ayrıca 14 tonluk GBU-57 “Massive Ordnance Penetrator” tipi sığınak delici bombalar taşıyabiliyor. Bu bombalar, yerin 60 metre altına kadar inerek dağların içine gizlenmiş tesisleri vurma kapasitesine sahip. Hedef: Derinlemesine korunmuş, zenginleştirilmiş uranyum barındıran altyapılar.

Ancak Diego Garcia’daki bu sessiz yığınak, yalnızca çelik şok dalgalarından ibaret değil. Aynı zamanda diplomatik bir dil: “Anlaş ya da bedelini öde.”

3. Diplomasi Masasında Bıçak ve Sırt Sıra

Umman’ın başkenti Muscat’ta, 12 Nisan 2025 sabahı, beklenmeyen bir buluşma gerçekleşti. Ayetullah Hamaney’in dış politika başdanışmanlarından Abbas Araghchi, ABD’nin Orta Doğu özel temsilcisi Steve Witkoff ile aynı oteldeydi. Bazı kaynaklara göre, doğrudan görüştüler; bazılarına göre ise Ummanlı diplomatlar aracılığıyla mesajlaşıldı.

Araghchi, görüşme öncesinde şu ifadeleri kullandı: “İran, ancak adil ve onurlu bir anlaşma için masadadır.” Ancak Washington’un talepleri bunun ötesindeydi: Nükleer programla birlikte balistik füze kapasitesi, Hizbullah ve Hamas’a verilen destek, ayrıca Tahran’ın Irak, Suriye ve Yemen’deki nüfuz alanları da görüşme dosyasının içindeydi.

Amerikan tarafında ise Başkan Trump, bu süreci bir çatışmaya değil, tarihî bir diplomatik başarıya dönüştürmek istiyor.

Beyaz Saray’dan sızan bilgilere göre Trump yönetimi, İran’la kapsamlı ve denetlenebilir bir anlaşma elde ederek, hem içeride siyasi puan kazanmayı hem de Orta Doğu’da askeri yükü azaltmayı hedefliyor.

Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard’ın kamuoyuna yansıyan analizine göre İran şu anda nükleer silah üretmiyor ve Ayetullah Hamaney bu yönde bir emir vermedi. Aynı değerlendirme, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın son raporlarında da yer aldı. Ancak bu bilgiler, Diego Garcia’daki askeri yığınağın neden hâlâ sürdüğünü açıklamak için yeterli değil.

Zira Washington, İran’ın bir yandan diplomasi masasında otururken diğer yandan nükleer kapasitesini belirli eşiklere kadar yükselttiğinin farkında. Bu durum, Diego Garcia’daki sessizliğin, aslında olası bir müdahale için stratejik bir hazırlığa işaret ettiğini düşündürüyor. Anlaşmanın geleceği, sadece imzalanacak belgelerle değil; Diego Garcia’da kilitli bir çantada bekleyen senaryolarla da şekilleniyor.

4. Tel Aviv: “Zaman Daralıyor”

Aynı hafta, Tel Aviv’den gelen bir video mesajda, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu şu sözleri sarf etti: “Eğer İran zaman kazanmaya devam ederse, askeri seçenek kaçınılmaz olur.”

Netanyahu, bu sözlerle sadece kendi kamuoyuna değil, Washington’a da sesleniyordu: “Gireriz, vururuz ve sistemleri çökertiriz. Amerikan gözetiminde.”

Bu açıklama, Diego Garcia’da bekleyen hayalet filonun hangi diplomatik zeminlerde harekete geçebileceğine dair en açık senaryoyu ortaya koydu.

5. Kırmızı Hat: IAEA Denetçileri ve İran’ın Şantajı

Ayetullah Ali Hamaney’in güvenlik danışmanı Ali Shamkhani, nükleer tesislerdeki Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) denetçilerini ülkeden kovabileceklerini söyledi. Bu açık tehdit, Tahran’ın sabrının tükendiğine dair en net sinyallerden biriydi.

İran, uranyumu %60 seviyesine kadar zenginleştirdi. Bu, nükleer silah için gereken %90 seviyesine tehlikeli derecede yakın. Şu anda Tahran, diplomasiye zaman kazandıran bir maske olarak değil, sıcak çatışma olasılığının içinde konumlandırılıyor.

6. USS Truman ve USS Carl Vinson: Yüzeydeki Gövde Gösterisi

Amerikan Donanması, USS Harry S. Truman’ın yanına ikinci bir devasa platform daha gönderdi: USS Carl Vinson. Bu, sıradan bir deniz harekâtı değil; Kızıldeniz, Yemen, Umman Denizi ve Basra Körfezi çevresinde sürekli operasyonel çeviklik için yapılan bir yığınak.

Bu gemiler sadece deniz gücü değil, aynı zamanda diplomatik psikoloji unsurları. Houthi militanlarının iddia ettiği gibi gerçekten Amerikan varlığına saldırılar olduysa, Washington’un sabrının ne kadar süreceği belirsiz.

7. Epilog: Kırılgan Diplomasi ve Sessiz Güç

Müzakere masası yeniden kuruldu. Muscat’ta, yıllar sonra ilk kez karşılıklı laflar edildi. Ama gözler hala Diego Garcia’da. O pistlerde bekleyen B-2’lerin sessizliği, masadaki diplomatik cümlelerden daha etkili olabilir.

Savaş hala olasılık. Ama barış da öyle. Diego Garcia, bu gri bölgenin en net temsili: Ne görünür, ne unutulur. Sadece bekler.

Kaynak

  1.  International Court of Justice, Advisory Opinion on the Chagos Archipelago (2019).
  2.  Human Rights Watch, “UK and US Human Rights Violations in Chagos Islands,” 2020.
  3. Federation of American Scientists, “GBU-57 Massive Ordnance Penetrator,” 2022.
  4.  International Atomic Energy Agency (IAEA) Reports on Iran (2015–2024).
  5.  Center for Strategic and International Studies (CSIS), “Diego Garcia and US Power Projection,” 2023.
  6.  The Guardian, “Trump’s Iran Doctrine: Pressure Over Partnership,” 2024.
  7.  Jane’s Defence Weekly, “Satellite Imagery Confirms B-2 Deployment to Diego Garcia,” January 2025.
  8.  Le Monde Diplomatique, “Le théâtre oublié de l’océan Indien,” 2023.

Abonelik

- Özel röportajlar

- Sıcak gelişmeler

- Akademik çalışmalar

Yeni Yazılar

YORUM YAP

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz