André Oerlemans ve Mehmet Cömert
Dünya genelinde, yerel projeler aracılığıyla dalgıçlar, yok olma tehdidi altındaki mercan resiflerini restore etmeye çalışmaktadır. Ancak, bu çabaların sürdürülebilir ve geniş kapsamlı bir etki yaratabilmesi için daha büyük ölçekli ve teknolojik yeniliklere dayalı çözümler gerekmektedir. Bu bağlamda, Hollanda merkezli Branch Foundation, Breda şehrinde kurduğu pilot fabrika ile mercan üretimini seri üretim şeklinde gerçekleştirmeyi hedeflemektedir. Gerçekleştirme aşamasında olan bu yöntem, ilerleyen yıllarda dünya çapında mercan resiflerinin korunmasına yönelik büyük ölçekli bir müdahale imkânı sunacak ve küresel ölçekteki koruma çabalarına önemli bir katkı sağlayacaktır.

Mercanlar deniz tabanında yetiştirilebildiği gibi, fabrikalardaki su tanklarında da yetiştirilebiliyor. | Kaynak: Branch Foundation
Mercan Resiflerinin Küresel Ölüm Tehlikesi
İklim değişikliği, kazı çalışmaları, trol balıkçılığı, dinamitli avcılık ve çevre kirliliği nedeniyle dünya genelinde mercan resifleri hızla yok olmaktadır. Okyanus yüzeyinin yalnızca %0,01’ini kapsamasına rağmen, mercan resifleri denizlerdeki tüm yaşamın %25’ini barındırmaktadır. Aynı zamanda, bir milyardan fazla insana gıda sağlamakta ve 200 milyon insanın yaşadığı 71.000 kilometre kıyıyı korumaktadır. Son otuz yıl içinde, dünya üzerindeki tüm mercan resiflerinin yarısı ölmüş ve kaybolmuştur. Örneğin, Avustralya’daki Büyük Mercan Resifi, 2300 kilometre uzunluğuyla dünyanın en büyük mercan resifi olmasına rağmen, mercanlarının yarısını kaybetmiştir. Son iki yılda ise, su sıcaklıklarının artması nedeniyle mercanların üçte biri beyazlamış ve ölmüştür.
Doğa koruma kuruluşu IUCN, geçtiğimiz hafta Azerbaycan’da düzenlenen COP29 BM İklim Konferansı’nda, dünya genelindeki mercanların %44’ünün tehdit altında olduğunu gösteren yeni bir kırmızı liste sunmuştur.

Beyazlayan Mercanlar, Büyük Mercan Resifi’nde, Avustralya © AFP
Mercan, denizlerde yaşayan, genellikle kalsiyum karbonat (kireç) yapısına sahip, canlı organizmaların oluşturduğu yapılar ve bu organizmaların kendisidir. Mercanlar, denizlerin tropikal bölgelerinde bulunan, ekosistemler için hayati önem taşıyan organizmalardır. İki ana türü vardır: sert mercanlar (stony corals) ve yumuşak mercanlar (soft corals).
Sert mercanlar, koloniler halinde yaşayan, kireçli iskeletler üreten canlılardır ve genellikle mercan resiflerinin yapı taşlarını oluştururlar. Mercan resifleri, mercanların koloniler halinde bir araya gelerek oluşturduğu büyük yapılar olup, okyanuslarda yer alan en zengin biyoçeşitliliğe sahip ekosistemlerden biridir. Bu resifler, deniz ekosistemlerinde birçok deniz canlısına yaşam alanı sağlayarak onları besler ve korur. Ayrıca, mercan resifleri kıyıları erozyondan korur ve deniz seviyesindeki değişikliklere karşı doğal bariyer görevi görür.
Yumuşak mercanlar ise sert iskeletlere sahip olmayan ve genellikle dalgalı veya yumuşak dokulara sahip olan mercanlardır. Mercanlar, fotosentez yapan mikroskobik algler (zooxanthellae) ile simbiyotik bir ilişki içindedir. Bu algler, mercanlara besin sağlar ve mercanların canlı renklerini oluşturur. Bu nedenle mercanlar, sağlıklı bir ekosistem için çok önemli olup, sualtı yaşamının çeşitliliğini büyük ölçüde artıran yapılar olarak bilinir.
Branch Foundation
Branch Foundation, Maarten van der Kuijl ve Maarten van Aalst tarafından, her ikisinin de 2023 yılında Curaçao’daki Branch Coral Foundation’da altı ay süreyle gönüllü olarak çalışmasının ardından kurulmuştur. Bu vakıf, Van Aalst’ın bir kuzeni tarafından yönetilmektedir. Curaçao adasında, dalgıçlar deniz tabanında PVC borulardan yapılmış “ağaçlar” inşa etmektedirler (bu nedenle vakfın ismi “Branch” olarak belirlenmiştir). Bu yapılar, antenlere benzer bir görünüme sahiptir. Dalgıçlar, tahrip olmuş resiflerden aldıkları sağlıklı mercan parçalarını bu yapılar üzerine asarak, bunlara bakım yapmakta ve temizlemektedirler.
Altı ayın ardından, bu mercanlar yeniden orijinal resife dikilerek ekosistemin yeniden canlanmasına katkı sağlanmaktadır.
Isınmaya Karşı Dayanıklılık
Van Aalst “Su giderek daha sıcak hale geliyor. Bu ısınmaya karşı dayanıklı sağlıklı mercan parçalarını alarak, okyanus ısınmasına karşı dirençli mercanlar yetiştiriyoruz,” diye açıklamaktadır. Curaçao’da geçirdiği altı ay süresince, mercanların bakımını yapmak amacıyla birçok dalış gerçekleştiren Van Aalst, vakfın mercan yetiştirme alanlarının bir yerden beş farklı konuma kadar genişlediğini gözlemlemiştir. Ancak karşılaşılan sorun şudur: mercanlar, yeniden dikildiklerinden çok daha hızlı bir şekilde ölmektedir. Bu durum, resifin korunmasına yönelik yeterli bir etki yaratmamaktadır. Resifin korunmasi icin daha etkili yontemler gelistirilmeye calisiliyor.

Curaçao’da dalgıçlar, okyanus ısınmasına karşı dirençli sağlıklı mercanlar yetiştiriyor. | Kaynak: Branch Coral Foundation
Pilot Fabrika
Bu ikili, kara üzerinde araştırmalar yaparak mercan yetiştiriciliğini daha geniş ölçeklerde uygulamanın olanaklarını değerlendirmeye karar vermiştir. Özellikle sürecin otomatikleştirilebilmesi durumunda, kara ortamında mercan üretiminin daha verimli bir şekilde gerçekleştirilebileceğini öngörmüşlerdir. Wageningen Üniversitesi ve Araştırma (WUR) ile iletişime geçerek fikirlerini daha da geliştirmek amacıyla çeşitli kongrelere katılmışlardır. Bu süreç sonunda, dünya çapında yerel mercan resiflerini onarmak amacıyla büyük ölçekli “fabrika” benzeri mercan yetiştirme tesislerinin kurulmasını öngören bir konsept ortaya çıkmıştır. Van Aalst, “Hayalimiz, Curaçao, Kenya veya Maldivler gibi bölgelerde mercan yetiştirmek amacıyla fabrikalar kurmaktır. Bu fabrikalar, yerel personel tarafından işletilebilir ve seri üretimle mercanlar yetiştirilip resiflere yerleştirilebilir. Breda’da şu anda, bu sürecin en verimli şekilde nasıl gerçekleştirileceğini görmek için bir pilot uygulama yürütüyoruz,” şeklinde açıklamada bulunmuştur.
Yapay Zeka (AI) Robotları
Fabrikalarında, daha önce mercan yetiştiriciliğinde kullanılmamış bir yaklaşım olan dikey tarım prensibini benimsemektedirler. Bu yöntemde, su dolu kasalar, ihtiyaç duyulan kapasiteye göre üst üste veya yan yana düzenlenmektedir. Işık seviyeleri, vanalar, su sıcaklığı ve diğer parametreler tamamen otomatik sistemler aracılığıyla kontrol edilebilmektedir. Ayrıca, yapay zeka destekli robotlar, kasalardaki mercanları temizleme işlemi için kullanılmaktadır; bu robotlar, mercanların üzerindeki kirleri fırçalayarak ya da üfleyerek temizlemektedir. Bu uygulama, manuel iş gücünden önemli ölçüde tasarruf sağlamakta ve verimliliği artırmaktadır. Van Aalst, “Sadece etkin bir şekilde çalışan yöntemleri seçiyoruz ve bunları, çok sayıda mercan üretimi yapmak için ölçeklendiriyoruz,” şeklinde ifade etmektedir.
Showroom
Vakıf, şu an bir yıllık faaliyet sürecini tamamlamış olup, kısa süre içinde suyun parametreleri uygun hale geldiğinde Breda’daki su kapları, Wageningen Üniversitesi ve Araştırma (WUR) tarafından sağlanan mercanlarla doldurulacak ve sistem faaliyete geçecektir. Bu aşamada asıl soru, mercanların hayatta kalıp gelişim gösterip göstermeyeceğidir. Vakıf, bu soruya yanıt aramak amacıyla WUR denetiminde çeşitli deneyler yapacak ve elde edilen veriler burada kapsamlı bir şekilde analiz edilecektir. Van Aalst, “Bu bağlamda, lokasyonumuz sadece bir showroom olarak değil, aynı zamanda üniversiteye ek bir araştırma alanı sunan bir platform olarak da işlev görecektir,” şeklinde açıklamıştır.

Breda’daki büyük ölçekli mercan yetiştirme için otomatikleştirilmiş pilot fabrika. | Kaynak: Branch Foundation.
Vakıf, WWF’nin INNO fonu, Stichting De Hoorn ve Abri voor Dieren’den hibe almış olup, 2025 yılı sonuna kadar, mercan resiflerinin zarar gördüğü bir ülkede pilot bir proje başlatmayı amaçlamaktadır. Hollanda’daki fabrikanın ise yıl sonuna kadar tamamlanması planlanmaktadır. Önümüzdeki yıl, bu süre zarfında sistemin ilk aşamadaki sorunlarını çözmek, robot teknolojisi ve tank temizliği üzerine daha kapsamlı araştırmalar yapmak ve otomasyon konusunda yenilikçi çözümler geliştirmek için çalışmalar yürütülecektir. Vakfın kurucuları, bir start-up kurmak yerine vakıf yapısına yönelmeyi bilinçli olarak tercih etmiştir. Van Aalst, “Bizim için kar amacı gütmek bir öncelik değildir. Bunu, tutkumuzdan ötürü yapıyoruz. Amacımız yalnızca mercan resiflerinin iyileştirilmesine katkı sağlamak. Bu ekosistem giderek daha fazla tahrip oluyor ve insanlar ne yapacaklarını bilemiyor,” şeklinde ifade etmistir.